8 Temmuz 2009 Çarşamba

We are animal,comin' from prehistoric sea..

Blog yazarına bak hizaya gellll....!!!!!
Kendi kendime bir Ohaa!!!! demek istiyorum,aylar geçmiş tek kelime yazmamışım ama bu zamanda bi sürü blogu baştan sona okuyup,yeni dünyalar keşfettim..
Bir de konu belirlemişim kendime peh peh peh,sanki hayatım boyunca başladığım herhangi bir işi bitirebilmişim gibi uzun soluklu yazı dizisi yapmaya yeltenmişim,bu Can Dündar triplerine nasıl bir gazla girmişim bilinmez.İlk post olmasa hemen üstünü çizerdim ama belli bir süre sonra geriye dönüpte anlık ruh hali tahlillerimi yapabilmem için hiçbir yazıyı silmemem gerektiği konusunda karar aldım.
Aslında son altı aylık süreç oldukça bunaltıcı ve yıpratıcı oldu benim için,bir yandan da kendi limitlerimi görmek açısından bir nevi self-coordination tadında bir şeyler oldu.
Daha çeyrek asır civarında yaşamış biri için bu yaşanmışlıklar gereklimiydi sorgulamak istemiyorum ama yaşarken çuvalladığımı farkedip kendi kendime güldüğüm,mecazi anlamda resmin dışına çıkıp kendi hayatımı izlediğim zamanlar oldu.


En zoru da altı ay boyunca 2 şehirde aynı anda yaşamaya çalışıp beceremeyince başka şehirlerde soluk alma yanılgısına düşmem oldu sanırım.

Süreç tamamlandı mı diye düşünüyorum bazen ama eğerki tasavvuf yolunu seçen bir divane olsaydım hala dergahın kapısında dizlerinin üstünde oturan adam pozisyonunda idim.Birkaç ay daha kendimle ilgili kararsızlıklarım devam edecek gibi duruyor,fiyaskolardan sıkıldım artık..

Niihayet aylar sonra müzik dinlemeye başladım,tabi bu arada konuyu farklı bir yere de taşımak istiyorum.
Bu süreçte eskiyen,eskimesine fırsat olmayan,yeni balşayabilecek ilişkiler yaşadım.Teknik olarak bir defa da aldatıldım,gerçi altadıtalabilmek için pratikte ortada bir ilişkisi olması lazım,benim yaşadıklarıma ne kadar ilişki denebilir bilmiyorum,aynı yatağı paylaştığım birininde beni aldatmasını zerre kadar umursamıyormuşum bunu da öğrenmiş oldum.
Son yıllarımın en uzun süreli tek başınalığını yaşıyorum şu günlerde,kafa dinlemek denen olguyu inanılmaz özlemişim,tek gecelik-çok gecelik ilişkisizde yaşayabilirmişim onu öğrendim.
Birde eskiden ülke sorunlarına ne kadar takılıp vakit öldürürmüşüm,bu ahmaklığıma kızdım.Hayat boyu aidiyetsiz yaşayıp,yaşadığın yerin sorunlarıyla ilgilenmek nasıl bir mantık işleyişi bunu da bilemiyorum.

Müzik demiştim ya,işte yeniden bir şeyler dinlemeye başlayınca Roisin Murphy gibi nev-i şahsına münhasır bir dişiyi yeniden,defalarca dinledim ve böyle bir kadın istediğime karar verdim:)Sarkastik dansı noktasında ise inanılmaz yorumlar yapabilirim ama bunlarda bende kalsın.

1 yorum: